Mehmet Bıldırcın: "Bir Zamanlar Real Sociedad'lıydık Biz"
Mehmet Bıldırcın / Nostalji Futbol
Bugün nostalji yolculuğuna çıkartacağım sizleri. Çok uzaklara değil aslında Milli duygularımızın en kabarık olduğu yıllara. Yani 2002 ve onu kovalayan yakın yıllara. Konumuzun merkezi Güney Kore-Japonya değil. Çok ters istikamete, İspanya'ya gideceğiz. Dünya Kupası'ndaki 3.'lüğümüzden sonra göğsümüzü en çok kabartan adamlardan birine, Real Sociedadlı Nihat Kahveci'ye...
Sociedad Kadrosunu Ezbere Sayardık...
Hatırlayanların Real Sociedad ismini duyar duymaz ürpermiştir tüyleri. O yıllarda her Türk'ün 2. takımı olmuştu adeta. İspanya'daki bir takımın maçı herhalde düzenli bir periyodla en çok o zamanlar izlenmişti. Küçük büyük herkesin dilinde Real Sociedad vardı. Tabi ki Real Sociedad'ı dilimize dolayan İspanyol ekibinin gol makinası, gönlümüzün o dönemki Milli kahramanı Nihat Kahveci'ydi.
İspanyol ekibinin kadrosunu rahatlıkla sayardı o zamanların çocukları. Nihat diye başlardık saymaya, en iyi arkadaşını söylerdik arkasından yani Darko Kovacevic'i. Sonra Xabi alonso, Aitor, Westerveld diye sıralardık.
Real Sociedad'ın Şanlı Günleriydi, Başmimar ise Nihat'tı...
Nihat, o dönemlerde Real Sociedad'ın tarihi günlerinin baş mimarıydı. La Liga'da şampiyonluğu kıl payı kaçıran ve 2.'lik ile yetinmek zorunda kalan bir Sociedad ekibi vardı. Ligin son haftasına kadar Real Madrid ile baş başa giden bir Sociedad. Resmen en şaşalı günlerini yaşıyordu İspanyol ekibi. Belki de bir daha gelmeyecek kadar büyüleyiciydi. Şampiyonlar Ligi'ne 2. olarak katılıyordu. O başarının baş mimarı o sene yani 2003'te partneri Kovaçevic ile Turco Nihat'tı. Real Sociedad o yıl şampiyonluğu son hafta kaybetmiş ve Nihat sezonu tam 23 gol atarak gol krallığını Ronaldo ile birlikte 2. sırada tamamlamıştı. Kral ise Deportivolu efsane futbolcu Roy Makaay olmuştu.
Nihat İspanya'da atardı, Türkiye'de sevinç arşa çıkardı...
Nihat her Real Sociedad maçında bizleri yani Türkiye'yi ekran başına kitlerdi. Tüm Türk futbolseverin dualarıyla çıkardı adeta sahaya. Nihat gol atardı, gecenin bir yarısında 'Goool' sesleri arşa çıkardı. Milli takımın maçını izlerdik sanki. Frikik olduğunda topun başına Nihat geçerdi. Türkiye'de kalp ritimleri bozulmuştu o dönem. Nihat topun başına geçtiğinde 'oooooo' sesleri hafiften duyulurdu her 4 evin en az 1'inde. Bir de gol sevinci vardı. Sanki Millet olarak o görüntüyü, o şovu beklerdik. Bizim için Milli heyecandı işte. Arda'dan önce Nihat vardı bizi oralarda çoşturan.
Hemen ertesi yıl Şampiyonlar Ligi'ndeydi Nihat. Real Sociedad Galatasaray'ın da olduğu Juventuslu ve Olimpiyakoslu gruba düşmüştü. 2004'te İspanya'da yılın futbolcusu seçilmişti. Gururdu işte Nihat. Tıpkı bugün Arda'da olduğu gibi.
Ey gidi günler, çok geçmişte değildi ama tadı hala damağımızda o günlerin. Yine yeniden Teşekkürler Turco Nihat. O güzel duyguları bizlere yaşatıp, unutulmaz nostalji klasiklerimizin arasına girdiğin için.