Paul Maar'dan Yeni Macera: Bay Bello
Alman çocuk ve gençlik yazınının önemli isimlerinden Paul Maar'ın çocuk edebiyatına armağan ettiği Sams'ın Maceraları serisinden sonra şahane bir kitap dizisi daha Türkiye'de okurla buluştu.
Serinin ilk iki kitabı Bay Bello ve Mavi Mucize ve Bay Bello'nun Yeni Maceraları'ndan sonra yine okurken kahkahalara boğulacağınız bir macera sizi bekliyor. Üçüncü ve son kitap Bay Bello'ya Tekrar Kavuşmak, 9 yaş ve üstü tüm çocuklar için Can Çocuk raflarında!
Max çok özel bir evcil hayvana sahip; konuşan bir köpeğe! Fakat bunu yalnızca birkaç kişi biliyor, çünkü Bello'nun konuşabilmesi, bir zamanlar insan olduğu gerçeği kadar büyük bir sır.
Bir tren yolculuğu sırasında Max ve Bello'nun konuşmalarına kulak misafiri olan zalim hayvan terbiyecisi, Bello'yu kaçırıp çalıştığı sirkte sansasyon yaratmanın peşindedir. Bir süre sonra Bello kaybolunca, Max korkunç bir şeyler olduğundan şüphelenir. Oysa eski eczacı Bay Melkon, yeniden insana dönüşmek isteyen Bello için sonunda doğru sıvıyı hazırlamıştır. Bello'nun bir sirkte esir tutulduğunu öğrenen Max'ın müthiş bir planı vardır. Peki ya işler istediği gibi gidecek midir?
Bay Bello dizisinin son kitabı, yine bol kahkahalı, heyecanlı ve sevgi dolu!
Alman çocuk ve gençlik edebiyatının önemli isimlerinden Paul Maar'ın kaleme aldığı Sams'ın Maceraları serisi Almanya'da bir milyon adet bastı, bir kukla tiyatrosu ve bir sinema filmi var. Çocuk ve ilkgençlik yazınının uluslararası alanda en saygın ödüllerinden biri olan Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü'ne iki kez layık görülen Maar, başka pek çok prestijli ödülün de sahibi. Yazarın Sams'ın Maceraları'ndan sonra okurla buluşturduğu Bay Bello dizisi de üç kitabıyla hız kesmeden Can Çocuk raflarında okurla buluşuyor! İlk iki kitap Bay Bello ve Mavi Mucize ve Bay Bello'nun Yeni Maceraları'ndan sonra dizinin üçüncü ve son kitabı Bay Bello'ya Tekrar Kavuşmak 9 yaş ve üstü tüm çocuklar için kitapçılarda yerini aldı!
**
"Max Anlatıyor
Bello bir süreliğine sessizce önüne bakıp öylece durdu. Bir şeyler düşünüyordu galiba. Sonra başını kaldırıp yüzüme baktı ve, 'Ben gerçekten köpek miyim?' diye sordu.
'Elbette,' dedim. 'Tüylerin var, ağzın ve burnun köpeklerinki gibi, dört ayak üstünde yürüyorsun ve… ve…' '…
Ve konuşabiliyörum, düşünebiliyörum,' diye devam etti Bello. 'Normal bir köpek insenler gibi konuşabilir mi? Normal bir köpek senin söylediğin her şeyi anlayabilir mi?'
'Haklısın,' demek zorunda kaldım. 'Peki, ama köpek olmak istemiyorsan, nesin sen? Bir köpekinsan mısın?'
'Dışarıdan köpek Bello gibi görünüyörum ama içimde hâlâ Bay Bello yaşıyör,' diye cevapladı Bello. 'Köpek Bello iyi koku alır. Çok iyi koku alır. Her sokak lambasını koklar. Kemik sever. Başka köpeklere havlar ve arka patisiyle kulağının arkasını kaşıyabilir. İçimdeki Bay Bello ise diğer köpeklerin peşinden koşmak veya bir zamanlar farenin teki orada dolaştı diye burnunu toprağın altına sokmak istemiyör. Ama Bello her zaman daha güçlü ve ne yapılması gerektiğine hep o karar veriyör. Bay Bello'nun elinden bir şey gelmiyör.'
Başımı salladım. Bello'yu anlayabiliyordum. Bir anlamda ben de benzer şeyler yaşıyordum.
'Bana da sık sık böyle oluyor,' dedim. 'Seninkinin aksine, benim içimde Max'a karşı hep zafer kazanan bir köpek yok. Benim içimdeki de çoğu kez yapmak zorunda olduklarımdan başka şeyler yapan bir maymun.'
Bello sordu: 'Gerçekten mi? Bir zamanlar maymun muydun sen?'
'Evet, milyonlarca yıl önce,' dedim gülerek.
'Ama o zaman Max henüz çok küçüktü,' dedi Bello.
Yine gülmek zorunda kaldım. 'Bello, sen insanlar gibi konuşuyorsun fakat sayılarla hiç aran yok. Milyonlarca yıl önce, çok çok uzun zaman önce demek. Milyonlarca yılın sonunda insansı maymunlar, maymunsu insanlara dönüştü.'
'Onlar da mavi sıvıdan içip dönüştüler, öyle mi?' diye sordu Bello.
Bir kahkaha patlattım. Bello bana kırılmıştı."